Şubat Ayının En Önemli Gündemi: Doğal Kristal Kaya Tuzu

Şubat Ayının En Önemli Gündemi: Doğal Kristal Kaya Tuzu

Çankırı Tuz Lambası ekibi olarak bir buçuk aydır gündemden düşmeyen ve büyük bir tartışma konusu olan kaya tuzu ile ilgi açıklamaları tüm detaylarıyla dinledik ve inceleme altına aldık. Özellikle Şubat 2018 ayı kadar( Google üzerinden de araştırma yapılacağı üzere) hiçbir zaman diliminde sofralık kaya tuzu bu derece konuşulmamıştı, tartışılmamıştı. Böylesine önemli bir konunun geniş çevrelerce hararetli bir şekilde tartışılması ve bu konuyla ilgili birçok fikrin ve bilginin paylaşılıyor olması bizleri de memnun etti.

Kronolojik Olarak Şubat Ayında Kristal Kaya Tuzu İle İlgili Gelişmeler

 Prof. Dr. Canan Karatay’ın ‘’Gerçek Tıbbın 10 Şifresi’’ adlı kitabına dayalı olarak doğal kaya tuzu ile ilgili yaptığı alıntı ve açıklamalar ile kaya tuzu gündemde ki yerini aldı.( Şubat Ayı Ortalarında).

Kısmen Ocak ayında facebook sayfaları arasında yer alan ve 327 bin kadar takipçisi olan ‘’Sağlıklı Yaşıyoruz’’ adlı grubun kaya tuzu konusunda Prof. Dr. Canan Karatay ile ters düşmesi de kristal kaya tuzunun geçici süre gündemde kalmasını sağladı.

Yapılan açıklamalara çeşitli kurum ve kişiler destek verici ya da karşıt açıklamalar sundu. Ancak parantez olarak belirtelim ki bazı eleştirilerin yıkıcı ve kırıcı düzeyde olması bizi önemli ölçüde üzdü.

Prof. Dr. Canan Karatay’ın rafine edilmemiş olarak tüketime sunulan 84 mineral içeren doğal yemeklik kaya tuzu ile ilgili açıklamasına ilk olarak Milletvekili Ömer Fethi Gürer karşı çıktı. Gürer, tuzun rafine edilerek tüketilmesi gerektiğinden ve bu sayede içeriğinde ki kilden arındırılmasını savunmaktadır. Rafine edilmeyen tuzları sadece hayvanlar tarafından tüketilebileceğini ifade etmiştir.

Kalp ve Damar Cerrahı Dr. Bülent Polat, doğal kristal kaya tuzunun da büyük bir bölümünün Sodyum ve Klorürden oluştuğunu ifade ederek kaya tuzu tüketiminin fazlaca yapılmasına karşı çıkmıştır. Kaya tuzunun da normal tuzlar kadar zararlı olduğunu ifade etmiştir.

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof.Dr. Mahmut Şahin, Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk,Türk Nefroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Siren Sezer, kaya tuzu tüketimini destekleyen açıklamalara karşı çıkmıştır. Bu üç kurumun yaptığı açıklamaların ortak noktasına bakıldığında,

• Kristal kaya tuzu ile diğer tuzların da aynı özelliklere sahip olduğu,
• Rafine edilmemiş kaya tuzunda talyum, radyum gibi radyoaktif maddelerin ve kurşun bulunduğundan bahsedilmiştir.

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Erhan Babalık, daha çok Prof. Dr. Canan Karatay’ın hipertansiyon hastalarının da kristal kaya tuzu tüketebileceği yönünde ki açıklamasına karşı çıkmıştır ve hipertansiyon hastalarının tuzdan kesinlikle uzak durması gerektiğinden bahsetmiştir.

Neonatoloji Uzmanı ve Çocuk Endokrinoloji Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, daha çok iyot üzerinde durmuştur. Yapay olarak iyot ilave edilen tuzlara karşı himalaya tuzu gibi kaya tuzu çeşitlerinin önerilmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden bahsetmiştir. Kurtoğlu, tiroid bezinin hormon sentezi yapabilmesi için yeterli miktarda iyot alınması gerektiğinden bahsetmiştir.

Prof. Dr. Canan Karatay’ın doğal kristal kaya tuz tüketimi ile ilgili açıklamalarına en büyük destek Onkolog Dr. Yavuz Dizdar´dan geldi. Dizdar, öncelikle yapılan açıklamalar doğrultusunda Prof. Dr. Canan Karatay hocaya saygısızlık yapıldığını belirtmiştir. Kaya tuzunun mineral açısından zengin bir gıda olduğunu belirten Dizdar, doğal kaya tuzu tüketerek mineral eksikliğinin giderebileceğinden bahsetmiştir.  Ayrıca piyasadan tuz alınacaksa rafine edilmemiş halde kristal kaya tuzu alınması gerektiğinden bahsetmiştir.

Yukarıda sadece objektif olarak Şubat 2018’de kaya tuzu ile ilgili çeşitli kişi ya da kurumların yaptığı açıklamalara kronolojik olarak özet şekilde yer vermeyi amaçladık. Açıklamalar üzerine ilerleyen yazılarımızda yorum yapacağız. Ancak peşin olarak söyleyelim ki Prof. Dr. Canan Karatay ve Dr. Yavuz Dizdar’ın açıklamaları dışında ki açıklamaların büyük bir bölümüne katılmadığımızı söyleyelim. İlerleyen aşamalarda Çankırı Tuz Lamba ekibi olarak yapılan tüm açıklamalar ile ilgili neden-sonuç ilişkisine dayalı olarak yorumlarımıza ve karşıt düşüncelerimize yer vereceğiz.

Bir önceki yazımız olan ‘’Çankırı Tuz Lamba 2019 Yılında Farklı Sektörlerde de Yer Alacak’’ başlıklı blog yazısında Çankırı Tuz Lamba markasının 2019 yılından itibaren farklı sektörlerde de yer alacağı ve kendi ürün konseptine ters düşmeyecek ürünlerin satışına da yer vereceği üzerinde durulmuştur.